Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Meydanı’nda düzenlenen “Geleneksel Beyoğlu İftarı”nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen “Geleneksel Beyoğlu İftarı”na konuk oldu. Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın ev sahipliğinde Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen programa; AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ruhani liderler, Konsoloslar, İş, Kültür, Sanat, Spor ve Medya dünyasından önemli isimler katıldı. İftarın ardından vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“MİLLETİMİZİN İHTİYACI HOŞGÖRÜ VE DOSTLUK İKLİMİDİR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip, milletin hoşgörü ve dostluk iklimine ihtiyacı olduğunu belirterek, “Milletimizin ve İstanbul’un ihtiyacı geçmişte bu Taksim’de sergilenen vandallık, şiddet, terör, provokatif eylemler değil, işte burada olduğu gibi her inançtan, her meşrepten, kökenden insanın aynı sofra etrafında buluşabilmesini sağlayan hoşgörü ve dostluk iklimidir. İstanbul’un ve diğer 80 vilayetiyle tüm Türkiye’nin ihtiyacı, darbe çığırtkanlığı yapanlar değil, 15 Temmuz’da işte burada olduğu gibi canı pahasına istiklaline ve istikbaline sahip çıkan milletin bizatihi kendisidir. Kazanı kaynatıp sandıklardan oyu çalanların üste bir darbe tehdidinde bulunmalarına İstanbul halkı 23 Haziran’da inşallah gereken cevabı verecektir.” dedi.

“BUNLAR İMAYI BIRAKIN, TEHDİT EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıklardan oyları çalanlarla milletin bir arada olacağına zerre kadar ihtimal vermediğini de belirterek, “Yüksek Seçim Kurulu da işte bunların hepsini tek tek tespit etmek suretiyle belirlemiş ve böylece iptale gidip 23 Haziran’ı da seçim tarihi olarak belirlemiştir. Dünyanın neresinde demokrasinin en önemli işlerlik aracı olan seçimlerin şaibeden arındırılmak üzere yenilenmesine karşı çıkıldığı görülmüştür? İşte dün Belçika’nın bir şehrinde de yerel seçim için yenilenme kararı verildi, daha yeni. Bakalım Belçika’da bu karara karşı kampanyalar başlatılacak mı? Bu kararı veren yargı mensupları isim isim sayılıp tehdit edilecek, çete yaftası vurularak itibar suikastına maruz bırakılacak mı? Belçika Parlamentosu’nda bu sebepten darbe çığırtkanlığı yapan çıkacak mı? Ülkemizden başka hiçbir yerde böyle manzaralar göremezsiniz. İşte Avusturya’da 2 yıl aradan sonra cumhurbaşkanlığı seçiminin tekrarına karar veriyorlar. Dünya yıkıldı mı? Bir yerler ayağa kalktı mı? Var mı böyle bir şey? Yok. Ama bizde görüyorsunuz, bu ülkede ana muhalefetin başındaki zat, nasıl tehditler sallıyor ortada. Anayasa’nın 138. maddesini ayaklar altına alıyor ama buna karşı hiçbir ses yok. İma dahi edemez, ben söylemiyorum Anayasa söylüyor. Bunlar imayı bırakın, tehdit ediyor. Sandıktan korkan siyasetçilerin olduğu tek yer bizim memleketimizdir. Halbuki bir yerde seçim yapılıyorsa, gerektiğinde yenileniyorsa orada demokrasi işliyor demektir.”

“MİLLİ İRADE BİZİM HER ŞEYİMİZDİR, SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ”

Seçimlerin yapılması ve gerektiğinde yenilenmesiyle ilgili tıkanıklık varsa, orada demokrasinin tehlikede olduğu anlamı çıktığını vurgulayan Erdoğan, “Demokrasinin işlemesine katkıda bulunduğumuz, bu yönde alınan kararı da saygı ile karşıladığımız için suçlanıyorsak, bu bizim için ancak şeref payesi olabilir. Milli iradeyi, demokrat postu altındaki faşist ruhlu tek parti özlemcilerinin hezeyanlarına biz kurban vermeyeceğiz. Milli irade bizim her şeyimizdir, sonuna kadar savunacağız. Vesayet heveslilerinin kazanı kaynatarak birilerine kullanışlı ortam hazırlamasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu demokrasi nasipsizleri ne yaparsa yapsın, ne derse desin umursamayacak ve sonuna kadar milli iradenin, milletin sandığın yanında yer almasını sürdüreceğiz.” diye konuştu.

BUNLAR YANLIŞ YOLDA AMA BUNU BİZ DÜZELTECEĞİZ

Erdoğan, Türkiye ortak paydası diyerek, milleti ortak değerler ve hedefler altında toplamak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, “İşte görüyorsunuz, bunlar o kadar şirazeden çıktı ki şimdi statların tribünlerine pankartlar asıyorlar. FETÖ’nün uşağı durumunda olan kişilerin sloganlarını tribünlere pankart olarak asıyorlar. Bunlara asla geçit vermeyeceğiz. Bunlar yanlış yolda ama bunu biz düzelteceğiz.”

 “ONLAR İÇİN ELİMİZDEN GELEN NE VARSA ONU YAPARIZ”

Bazı sanatçıların İstanbul seçimlerinin yenilenmesine yönelik gösterdiği tepkileri de değerlendiren Erdoğan, “Sinema dünyası ile ilgili olarak bize kadar, kimse bir yasal düzenleme yapmadığı halde, bu yasal düzenlemeyi yapıp, ondan sonra bir taraftan bize teşekküre geleceksin, arkadan da bunlarla beraber şakşakçılık yapacaksınız. Bunu ne ile ifade edeceğiz, ne ile izah edeceğiz? Sanatçı, sanatıyla konuşur, bu tür insanlara dalkavukluk yapmaz. Sanatıyla konuşan sanatçıları da biz baş göz ederiz, onlar için de elimizden gelen ne varsa onu yaparız.”

“ÜLKEMİZİ BU ZİHNİYETİN ELİNDEN TAMAMEN KURTARMAKTA KARARLIYIZ”

Cumhurbaşkanı Türkiye’nin demokrasi tarihinin en belirgin özelliğinin, küçük ama sesi çok çıkan, eli çok uzun, köşe başlarını tutmuş bir kesime karşı, milletin kahir ekseriyetinin hak arama mücadelesi olduğunu dile getirerek, “Kendilerini, halkı üzerinde gören bu kesim, diğer alanlarla birlikte siyasette de hep hak etmediği bir gücü kullanmanın peşinde olmuştur. Darbelerin ve cuntaların gerisinde işte bu anlayış vardır. Milletten alamadıkları yetkiye, tehditle, baskıyla, zulümle, gerektiğinde doğrudan can alarak sahip olmaya çalışan bu zihniyetin kalıntılarına hala rastlıyoruz. Üstelik bunların sadece darbe çığırtkanlığı ve teşebbüsüyle kalmayıp, milletimizin büyük mücadeleler sonunda elde ettiği hak ve özgürlüklerini de ellerinden almaya çalıştıklarını görüyoruz. Çünkü bunların demokrasi yaldızını kazıdığınız zaman, altından katıksız bir despotizm, katıksız bir medeniyet düşmanlığı çıkar. Ülkemizi işte bu zihniyetin elinden tamamen kurtarmakta kararlıyız.” 

“SİYASET MEYDANI, ER MEYDANIDIR”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin yenilenmesi kararının, yaptıkları işin ne kadar doğru olduğunu göstermesinin yanı sıra önlerinde kat etmeleri gereken daha çok yol bulunduğunu da gösterdiğini kaydeden Erdoğan, “Türkiye’nin demokrasiyle yönetilen bir hukuk devleti olduğu gerçeğini eninde sonunda herkes kabul edecek. Siyaset meydanı, er meydanıdır. Kendine güvenenlere bu meydan hep açıktır. Kendine güvenmeyenler ise tıpkı geçmişteki Gezi olaylarında tencere tava çalma hadiselerinde olduğu gibi kendileri çalar, kendileri oynar ama sonuçta sağda solda taşkınlık yapanların değil, milletin dediği olur. Hiç kimseyi dışlamadan, kuşatıcı bir anlayışla İstanbul’umuz ve ülkemiz için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. “